Yaşadığımız depremin ardından doğal olarak hepimiz “Acaba oturduğum bina depreme dayanıklı mı?” diye merak ettik ve bunu öğrenmek için harekete geçtik. Çünkü uzmanların hep söylediği gibi asıl tehlike deprem değil, ihmal. İhmalin en önemli sebebi ise bilgisizlik. Bilgilenmek ve böylece gerekli tedbirleri vaktinde almak için bu yazıda hem depreme dayanıklı bina nasıl olmalı konusuna değineceğiz hem de “Depreme dayanıklı bina temeli hangisidir?” sorusunun cevabını arayacağız.
Depreme Dayanıklı Binaların Özellikleri
Bir binanın depreme karşı sağlamlığını etkileyen birçok faktör bulunur. Bunlar arasında öne çıkan üç ana başlık şöyle:
- İnşaatta Kullanılan Malzemeler: Depreme dayanıklı binalarda kullanılan beton ve demirin kaliteli ve uygun oranlarda olması önemli. Kullanılan malzeme ve uygulanış şekli, 2018 yılında yürürlüğe giren ve binaların 7.6 şiddetinde bir depreme dayanacak şekilde inşa edilmesini denetleyen mevcut deprem yönetmeliğine uygun olmalı.
- Zemin Durumu: İnşa süreci öncesi detaylı bir şekilde zemin etüdü yapılmalı. Dere yatağı veya dolgu alanlar doğal afetlere karşı riskli alanlardır. Sert, kayalık zeminlerdeki yapılar ise depreme karşı çok daha dirençlidir. Yumuşak, dolgu ya da homojen olmayan zeminlerde dayanıklılık, uygun temel ve inşaat şekli ile sağlanır.
- Binanın Temeli: Temel, binanın üzerinde yükseldiği yapı elemanıdır ve bina üzerindeki yüklerin zemine aktarılmasını sağlar. Bu nedenle dayanıklılığı sağlayan ana faktörlerden biridir. Peki, temel çeşitleri arasından en sağlam bina temeli hangisidir? Bu sorunun tek bir cevabı bulunmaz. Çünkü en güçlü temel; zemin özelliklerine, yapının tasarımına, boyutuna ve yüksekliğine en uygun şekilde yapılan temeldir.
Depreme dayanıklı bina tasarımı için bina projesinin, uzman mimarlar ve mühendislerin elinden çıkması da büyük önem taşır. Bu sayede atılan temel, kullanılan malzeme ve çizilen proje, hem zeminine hem de mevzuata en uygun şekilde tasarlanır.
Bunlar dışında binanın yaşı, korozyona sebep olacak dış etkenlere maruz kalıp kalmadığı ve sonradan yapılan tadilatların taşıyıcı kiriş ve kolonlara zarar verip vermediği gibi konular da binanın depreme karşı dayanıklılığını etkiler. Tüm bu faktörler arasında “temel” konusunu daha detaylı ele alalım.
Bina Temeli Çeşitleri Nelerdir?
Yapıların temeli, yaygın olarak zemin yüzeyinin altında yer alsa da zemin yüzeyine yakın uygulamaları da bulunuyor. Zemin yüzeyinin altındaki temellere derin temel, yüzeye yakın temellere ise yüzeysel temel denir.
Duvar altı, tekil (münferit), birleşik, sürekli (mütemadi) ve radye temel gibi çeşitler yüzeysel temeller grubuna girerken derin temeller arasında ayak, kazık ve keson temelleri sayabiliriz. Peki, hangi temel depreme dayanıklı? Hem bu sorunun hem de “Bina temeli kaç metre olmalı?” sorusunun cevabı, bu temellerden hangisinin tercih edildiğine, yapının ağırlığına ve kaç katlı olduğuna göre değişir. Gelin, şimdi hem temel çeşitlerine hem bunların hangi durumlarda kullanıldığına birlikte bakalım:
Yüzeysel Temeller
Yüzeye yakın olduğu için bu ismi alan yüzeysel temeller, yapı yüklerinin zemin seviyesinin altında yatay bir alanda dağıtılması için tercih edilir. Başlıca yüzeysel temel çeşitleri ve kullanım alanlarını ise şöyle sıralayabiliriz:
Duvar Altı Temeller
Duvar yükünü zemine daha güvenli bir şekilde aktaran betonarme kiriş şeklinde yapılardır. Yığma yapı tekniği ile inşa edilmiş duvarların yükünü zemine aktarmak için tercih edilir. Duvar altı temellerde temel genişliği, taşıyıcı duvarın genişliğinden en az 20 cm daha fazla olarak uygulanır. Temel kalınlığı ise taştığı bu uzunluktan az olmamalıdır.
Tekil (Münferit) Temeller
Bina kolonlarının her birinin altında yer alan ve kolon kesitinden daha büyük, sömel adı verilen betonarme bir pabuç yapılarak oluşturulan temellerdir. Bağ kirişsiz olduğu gibi dayanıklılığı artırmak için bağ kirişli de olabilen tekli temeller; orta sert zeminlerde, düşük bina ağırlığı olan alçak yapılar için uygundur.
Birleşik Temeller
Binanın iki kolonu birbirine yakın konumlanıyorsa ya da zemin dayanımı azsa tercih edilen birleşik temel tipinde, bu kolonların altlarında bulunan sömeller birleştirilerek tek bir sömel oluşturulur. Uygulamada fazla yük taşıyan kolonun sömel kısmı büyütülerek zeminde oluşacak gerilmenin eşit dağılması sağlanır.
Sürekli (Mütemadi) Temeller
Bina kolonları birbirine yakın, yapı yükü fazla, zemin homojen değilse tekil temeller bir plaka ile birleştirilerek sürekli temel oluşturulur. Böylece zemindeki farklı oturmalar dengelenir ve yük zemine eşit şekilde aktarılır. Kolonları bağlayan plaka, kirişli veya kirişsiz olabilir.
Radye Temeller
Radye temellerde kolonların yükleri, bütün halde olan tek bir temele dengeli şekilde aktarılır. Sürekli temellerde olduğu gibi yapının ağırlığının çok fazla olması ve kolonların birbirine yakın olması durumunda kullanılır. Homojen dolgu zeminlerdeki çok katlı yapılarda tercih edilir. Alttan kirişli, üstten kirişli, kirişsiz, düz mantar ve ters kemer olmak üzere farklı radye temel türleri bulunur. Radye temel hakkında daha detaylı bilgi için Radye Temel Nedir? Depreme Dayanıklı mı? yazımızı okuyabilirsiniz.
Derin Temeller
Derin temeller, yapı yükünün aktarıldığı sağlam zeminin yüzeyden daha alt seviyelerde olması durumunda kullanılır. Kazık, ayak ve keson temeller olarak çeşitleri bulunur.
Kazık Temeller
Yapının bulunduğu zemin zayıfsa temel, sağlam olan seviyeye kadar ulaşan kazıklarla oluşturulur. Böylece yapının yükü zayıf zemine değil, derindeki sağlam tabakalara aktarılır. Daha dengeli aktarım için kazıklar bağ kirişleri ile birbirlerine bağlanabilir. En yaygın kullanılan fore kazık uygulamasında, zeminde sağlam tabakaya kadar ulaşan dairesel kesitli delikler açılır, buraya kazık donatısı ve beton dökülür.
Ayak Temeller
Ne kadar derine inilirse inilsin kazık temele uygun sağlam bir zemine ulaşılamıyorsa ya da zeminde iyileştirme yapılamıyorsa ayak temeller kullanılır. Bunun için bina planındaki duvarların birleşme noktasına denk gelen ayaklar yapılır. Yükün dengeli dağılması için bu ayakların tabanları kare veya çan şeklinde geniş olur ve beton kirişler ile birbirine bağlanır.
Keson Temeller
Ayak temellerde olduğu gibi sağlam zemin derindeyse ve kazık temel uygulanamıyorsa kullanılan türdür. Ancak ayak temelden farklı olarak zeminde su oranı fazla olan durumlar veya liman, köprü, dalgakıran gibi deniz içinde inşa edilecek yapılar için idealdir. Metal, ahşap veya betondan yapılan kare veya dikdörtgen şeklindeki yapı, sağlam zemine inene kadar üstüne beton, taş, kum, çakıl gibi malzemeler doldurularak batırılır.
Depreme Dayanıklılığı Artırmak İçin Güçlendirme İşe Yarar mı?
Temel türlerini ve bunların uygulama alanlarını aktararak “Depreme dayanıklı temel nasıl olmalı?” sorusunu cevapladık. Bu bilgiler ışığında binanızın zemini ile kullanılan temel türünün birbirine uygunluğu hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Ancak elbette eviniz depreme dayanıklı mı anlamak için kapsamlı bir uzman değerlendirmesi şart. Riskli bir durum söz konusuysa bina temel güçlendirme seçeneklerini değerlendirebilirsiniz.
Güçlendirme, binanın deprem dayanıklılığını artırmak için yapılır. Eski ve yeni betonların kaynaştırılması, kanat ekleme, çelik ya da betonarme mantolama, fiber takviyeli plastikler gibi farklı güçlendirme teknikleri bulunur. Bunlar arasından binanıza uygun olanı belirlemek için bir uzmandan yardım almanızı öneririz. Yanlış uygulamalar fayda sağlamadığı gibi risklerin artmasına da sebep olabilir. Birçok diğer alanda olduğu gibi mantolama konusunda da ihtiyaç duyduğunuz işinin ehli ustaya hem web sitesi hem de mobil uygulamadan kullanabileceğiniz Ustabilir platformumuz aracılığıyla ulaşabilirsiniz.
Yapıların depreme dayanıklılığını etkileyen faktörlerden bir diğeri olan beton malzeme hakkında bilgi almak için de Beton Sınıfları ve Dayanımları Nelerdir? Beton Özellikleri Hakkında Bilmeniz Gerekenler yazımıza göz atabilirsiniz.
Sağlam yapılarda sağlıklı günler dileriz.