Bilim, icat, teknoloji… Kadınlar hayatın her alanında söz sahibi! Tam da bu nedenle kadın ve erkek arasında oluşturulan -ve aslında olmayan- çizgilerin dilde kullanılmaması gerektiğini, örneğin “bilim adamı” değil de “bilim insanı” dememiz gerektiğini savunuyoruz.
Bu hayali çizgiyi anlatmak için kadın-erkek eşitliği konusunda tecrübeli olduğumuz alandan, yani bugünkü ev yaşamından örnek verelim. Kadınların yaşadıkları alanı güzelleştirmek için dekorasyona erkeklerden daha çok önem verdiği, erkeklerin ise ev yaşantısının tadilat, inşaat, boya gibi alanlarda var olduğu düşünülebilir. Fakat bu doğrultuda sadece kadınların evleri güzelleştirdiklerini söyleyebilir miyiz? Hayır, burada hem kadının hem de erkeğin emeğinden bahsedebiliriz.
İlgilenilen alanlar farklı olsa da iş birliğinden doğan bir paylaşım söz konusu. Buradan yola çıkarak söyleyebiliriz ki hem geçmişte hem de bugünde daha fazlası da var! Kadınlar hayatın pek çok alanında yaptıkları yeniliklerle tarihe geçmişler. Bilim ve teknoloji de buna dâhil! Yani kültürden kültüre, coğrafyadan coğrafyaya rol alma oranları değişse de kadınlar hep tarih sayfalarındalar!
Sanayi Devrimi ile birlikte kadınların iş hayatında daha aktif rol aldıklarını, ücretli çalışan olduklarını görüyoruz. Ayrıca bu dönemde buluş yapma oranı da artış göstermiş ve kadınlar bu süreçte çok önemli icatların altına imzalarını atmışlar.
Aslında bugün kullandığımız pek çok ürün ve teknoloji, kendilerine biçilmiş toplumsal cinsiyet normlarına başkaldıran kadınların eseri. Çünkü buluşları yapan bazı kadınlar, “Bir kadın icat yapamaz.” denilip önlerine engel koyulmak istendiği halde yılmayan ve icatlarının patentini almayı başaran insanlar. Bu icatlar, kimi zaman mucitlerin kendi ihtiyaçlarından, kimi zaman da yaşadıkları çevrenin ihtiyaçlarından doğmuş yenilikler.
Peki, tarihe yaptıkları icatlarla kazınmış kadın mucitler kimlerdir? Biz, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne özel olarak hazırladığımız bu içerikte özellikle ev yaşamını daha pratik hale getiren kadınlardan bahsedeceğiz. Haydi, yaptıkları icatlarla sadece evleri değil dünyayı değiştiren 6 kadını tanıyalım!
İcatlarıyla Dünyayı Değiştiren Kadınlar
Yuvarlak testereyi icat eden Tabitha Babbitt; katlandığında çalışma masası, açıldığında yatak haline gelen bir mobilya tasarlayan Sarah E. Goode; “Bulaşık makinesini kim icat etti?” sorusunun cevabı olan Josephine Cochrane; ütü masasını hayatımıza kazandıran Sarah Boone; hemen her evde bulunan pedallı çöp kovasının mucidi Lillian Moller Gilbreth ve ev güneş enerjisi sistemini icat eden Maria Telkes…
Hepsi çok önemli isimler, ama dünyaya katkısı bulunan kadın mucitler ve buluşları elbette size anlattıklarımızla sınırlı değil. Ses yalıtımı sistemini bulan Mary Walton, araba camı sileceğini bulan Mary Anderson, kurşungeçirmez yeleği bulan Stephanie Kwolek, radyolojinin kurucusu Marie Curie, tek elle kullanılan şırıngayı bulan Letitia Mumford Geer…
Bunun yanında pilsiz çalışan giyilebilir kalp çipi geliştiren Canan Dağdeviren ve ucuz, mobil cihazlar yardımıyla kullanılabilen kanser testi geliştiren Gözde Durmuş da tıp alanında göğsümüzü kabartan Türk isimlerden sadece ikisi… Yani kadın mucitler ve icatları hakkında upuzun bir liste oluşturmak mümkün!
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Tarihçesi
“Dünya Kadınlar Günü ne zaman?” sorusunun cevabını biliyoruz: Bu özel gün her yıl 8 Mart’ta kutlanıyor. Peki, neden Dünya Kadınlar Günü’nün 8 Mart’ta kutlandığını merak ettiniz mi? Bu durum, Kadınlar Günü’nün tarihiyle ilgili. Haydi, gelin şimdi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün tarihine göz atalım.
Bazı kaynaklarda Dünya Kadınlar Günü’nün, 8 Mart 1857 yılında New York’ta düzenlenen bir grev sonrasında kutlanmaya başlandığı belirtiliyor. Fakat uzun mesaili kötü çalışma koşullarına ve düşük ücretlendirme politikasına karşı yapılan bu grev ne yazık ki fabrikada çıkan yangın nedeniyle pek çok kadının hayatını kaybetmesine neden olmuş.
Bu yangında hayatını kaybeden kadınlar anısına Kadınlar Günü’nün doğduğu savunuluyor. Ancak bu fikir, pek çok tarihçiye göre yakın zamanlı bir tarih miti. Çünkü böyle bir yangın 1857’deki grevde değil, 1911 yılında fabrikada atılan bir izmarit nedeniyle çıkmış.
Bu miti bir kenara bırakırsak Kadınlar Günü’nün doğmasına neden olan ilk adım ise 1910 yılında Kopenhag’da toplanan kadınlar sayesinde atılmış. 8 Mart tarihiyle doğrudan bir bağlantısı olmasa da yılın bir gününün “Kadınlar Günü” olarak kutlanmasını isteyen kadınlar; ileriki yıllarda seçme-seçilme hakkı, cinsiyet eşitliği gibi taleplerine karşılık bulmak için protestolar düzenlemiş.
Çoğu kaynağa göre Kadınlar Günü için 8 Mart’ın belirlenmesinin nedeni, oy kullanma hakkı isteyen kadınların 1914 yılında Almanya ve İngiltere’de gerçekleştirdiği yürüyüş. Bu özel gün; 1977 yılında Birleşmiş Milletler’in, 8 Mart’ın Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kabul etmesi üzerine yıllardır aynı günde kutlanıyor!
Biz de kadın gücüne inanıyor ve dünyayı değiştirmek, güzelleştirmek için çalışan tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz!